top of page

Çocuk psikodraması eğitimi ardından

Kamuran Üstüay

2007 sene yılının son ayında başlamış olduğum psikodrama yolculuğuma bu yaz yeni bir kulvar daha eklemiş olmamın heyecanı ile bu yazıyı kaleme alıyorum. FEPTO (The Federation of European Psychodrama Training Organizations) ‘nun Sofya’da organize ettiği Stefan Flegelskamp ve Milena Mutafchieva tarafından verilen “Çocuk Psikodraması” eğitimine katıldım. Grup arkadaşım sevgili Hatice Özgünel ile büyük bir heyecanla İstanbul’dan yola çıktık.

8 farklı ülkeden gelen katılımcıların arasında olmak, onlarla aynı havayı solumak, güzel dostluklar edinmek ve yeni şeyler edinmek inanılmaz tatmin edici idi. Sofya’dan hem cebimde hem de yüreğimde bir dolu hazine ile ayrıldım.

5-12 yaş arasındaki çocuklarla grup ortamında, sınıf ortamında ve bireysel olarak nasıl psikodrama yapılacağını deneyimleyerek öğrenme fırsatım oldu.

Çocuk psikodramasında en az 4 en fazla 6 çocuk aynı grupta olabilir. Gruptaki çocukların yaş aralıkları birbirine yakın olmalı.5-7; 6-8 gibi..Grubu iki terapist yönetmelidir. Terapistlerden birinin kadın, diğerinin erkek olması tercih sebebi, eğer bu mümkün değilse, grup terapistlerden birine kadın diğerine erkek rolünü vermeleri istenir.

Çocuklar yaşadıklarını konuşmak istemezler. Onların tek dünyası oyundur. Çocuk, gördüğü, hissettiği, yaşadığı her şeyi oyun ile dışarı çıkarır. Bu yüzden çocuğu oyun içinde takip etmek terapistin görevidir. Psikodramanın katarsis sağlama ve içgörü geliştirme, gerçekle yüzleşme ve gerçeği test etme, daha geniş bir rol repertuarına sahip olma, davranış değişiklikleri oluşturma ve büyüme ve gelişmeyi sağlama gibi işlevleri vardır. Daha geniş rol repertuarına sahip olmanın anlamı nedir? Çocuk, seçim yapabilme yetisi geliştirir, yaşamın çok farklı yönlerine ilişkin deneyim kazanır, eş duyum ve özdeşim yapabilme kapasitesi artar, kendilik duygusuna ilişkin deneyimle zenginleşir ve rol esnekliği gelişir.

Çocuk psikodramasının olmazsa olmaz materyali çeşit çeşit, boy boy, küçüklü büyüklü kumaş parçaları, hayvan aileleri, şapkalar, ahşap malzemelerdir. O kumaş parçaları bazen bir deniz, bazen bir toprak parçası, bazen bir çamur, bazen bir pelerin, bazen bir rüzgar…kısaca her şey olur. Çocuğun hayal gücünde ve yaratıcılığında yerini alır.

Terapist, çocuğu daha yakından tanıyabilmek için grup öncesi çocukla mutlaka bireysel görüşme yapmalıdır. Bireysel görüşmede, terapist çocuktan kendisi için bir hayvan seçmesini ister. Terapist de tehdit unsuru olmayan, ürkütücü olmayan bir havyanı da kendisi için seçer. Terapist çocuktan iyi yaptığı ya da iyi yönü için bir de problem için de bir hayvan seçmesini ister. Soruları ile hayvanları ve rollerini netleştirir. Eğitimde ilk görüşmeyi deneyimleme fırsatım oldu. Kendimi 8 yaşımda hayal ettim ve o yaşlarımı gözümün önüne getirmeye çalıştım. Beni temsil etmesi için de minik bir tavşan seçmiştim. Bana iyi yaptığım şeyleri sorduğunda aklıma hiçbir şey gelmemişti. O yaşlarımda iyi yaptığım hiçbir şey yoktu sanki. Uzun uzun düşündükten sonra kitap okumak geldi. Sanırım yapabildiğim tek şey okumaktı ve onun için de kutup ayısını seçtim. Düşünüyorum da hayatıma psikodrama girmeseydi, hala sessiz, çekingen, ilişki kurmayı başaramayan biri olarak devam ederdim herhalde. Bu yüzden aklıma çekingenliğim geldi ve su aygırını seçtim. Terapist de kendisi için kaplumbağayı seçti. Kumaş parçalarından çamur yaptım ve su aygırını çamurun içine iyice yerleştirdim. Oyun başladı. Oyun esnasında sesimin nasıl titrediğini, gözlerimin nasıl dolduğunu ve 8 yaşında yaşadığım bu sorunun beni hala nasıl bu kadar etkilediğine şaşırarak oynadım. Oynadıkça kendime geldim. Oynadıkça eğlendim. Oynadıkça içimdeki tavşanın, kutup ayısının ve su aygırının nasıl birleşerek yeni bir ben yarattıklarına hayranlıkla şapka çıkardım. Bir kez daha oyunun gücüne kapıldım ve büyülendim.

5 yaşındaki çocuklar neyi neden oynadıklarını bilmezken, 6 yaşındaki çocuk bir rol ile, 8 yaşındaki çocuk ise bir hikaye ile gruba gelir. Terapistin görevi çocuklarla birlikte ortak bir hikaye yaratmaktır. Terapist her çocuğa “Bugün neyi oynamak istersin?” sorusunu sorar. Bir çocuk öğretmen olmak istediğini söylerken, diğer bir çocuk kumsalda oyun oynayan yalnız bir çocuğu oynamak istediğini söyler. Başka bir çocuk da ateş olmak istediğini söyleyince terapist “ateş olmak çok sıkıcı bir rol, itfaiyeci olmaya ne dersin, daha eğlenceli bir rol” diyerek yönlendirme yapar. Diğer çocuk da helikopter olmak istediğini söyler. Çocuklardan biri de yelkenli sürdüğünü ve sürüklendiğini birilerinin onu kurtarmaya geldiğini anlatır. Terapistlerden birine itfaiye öğrencisi rolü verilirken, diğerine de kurtarma tipindeki komutan rolü verilir. Herkes sahnesini düzenler ve oyun başlar. Oyun, deniz kenarında bir yerde geçer. Sahilde bir çocuk tek başına oyun oynar. Rüzgara kapılmış bir yelkenli bir türlü karaya gelemez ve ormanda bir yangın çıkmıştır. İtfaiye öğrencisi (terapist) yangında düşer ve tüm grup onu kurtarmak için seferber olur. Eli biraz yandıktan sonra itfaiyeci olmak istemediğini söyler ve 5 yaşındaki çocukla oyun oynamaya başlar. Öğretmen de onlara katılmıştır. Helikopter, itfaiyeci ve komutan yelkenliyi de kurtarırlar ve oyun sona erer. Sahneyi düzenledikten sonra herkes sandalyesine oturur. Terapist “Oyunda en çok neyden hoşlandın?” sorusunu sorar ve cevapları aldıktan sonra oturum sonlanır. Çocuklar duygularını isimlendiremedikleri için rol geribildirimi yapılmaz.

Çocuk psikodramasında, çocuk kendini güvende hissetmeli, ait hissetmeli ve takdir edilmelidir. Bu tür bir grubun haftada bir saat olmak üzere kapalı bir grup şeklinde bir yıl boyunca devam etmesi gerekir. Oyunla kalın. Mutlu kalın.


En son paylaşılanlar
Arşiv
bottom of page